SİVAS’IN PATENT VE İNOVASYON KARNESİ Av. Ali YÜKSEL 11 Aralık 2012 Salı 18:00 Atatürk’ün “Cumhuriyetin Temellerini Burada Attık” dediği Sivas, İç Anadolu bölgesinin en önemli tarım ve sanayi kentlerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de temellerinin atıldığı İç Anadolu’nun en eski ve en önemli kentlerinden Sivas, tarım ve sanayi kenti olarak geçmektedir. Küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri Sivas’ta, sanayi sektörünün altyapısı olarak değerlendirilebilir.İlk Lokomotif Fabrikası Sivas’taSivas, Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında ciddi atılımlar yapmış, tarihin ilk vagon ve lokomotif fabrikası ve cer atölyesi olan TÜDEMSAŞ bu kentte kurulmuştur. TÜDEMSAŞ, Türkiye’nin ihracatına ciddi katkılarda bulunmuş böylelikle Sivas’ın geçim kaynağı ve bel kemiği haline gelmiştir. Sivas Cumhuriyet’le beraber ciddi bir sanayi kenti olmasına rağmen katma değerli üretimler ve patentleşme konusunda çok geride kalmıştır.Cumhuriyet Dönemi’nden Sonra Hızlı DüşüşÖzellikle 2005 yılında patentleşme adına karnesine koca bir sıfır alan Sivas, 2002 yılından bu yana toplamda 32 patent başvurusunda bulunarak gelinmesi gereken yerin çok gerisinde kalmıştır. Patentleşme konusunda 2002 yılı ile 2011 yılı değerlendirildiğinde 500’lük artış gösterse de sayısal verilere bakıldığında Sivas gibi bir sanayi kentinin 2011 yılı için gelen patent başvuru sayısı 6’dır. Her 4 Şirketten Sadece Biri TescilliPatentleşme faaliyetlerini değerlendirdiğimizde Türkiye sıralamasında 26. sırada yer alan Sivas, marka başvuruları sıralamasında 81 ilde 35. sıraya kadar geriliyor. Sivas Ticaret ve Sanayi Odasına bağlı 4552 işletmenin olduğu ilde markalaşma faaliyetleri oldukça gerilerde. Türk Patent Enstitüsü veri tabanında yer alan bilgiler doğrultusunda 2002 yılından 2011 yılına kadar marka başvuruları karşılaştırıldığında 639 oranında artış görülmekte ancak bir yıldaki başvuru sayısı sadece 207’de kalmaktadır. Geçtiğimiz on seneye bakıldığında ise 1128 marka yapılmıştır. Yani Sivas’ta bulunan işletmelerin 4 tanesinden sadece 1’inin marka tescili bulunmaktadır.Sivas için TPE verilerine bakıldığında 10 sene boyunca 422 endüstriyel tasarım başvurusuyla 81 ilde 38. sıradadır. Bu sayının 372 tanesi 2002 yılına ait olduğu için tasarım tescillerinde ciddi bir düşüş görülmektedir. Bu düşüş faydalı model başvurularında da görülmektedir. Türkiye sıralamasında 21. sırada olan ve toplamda 42 başvurusu bulunan Sivas’ın faydalı modellerinin, 10 tanesi sadece 2008 yılına aittir. Yani bu demek oluyor ki, kalan sayı diğer yıllara bölündüğünde ortaya çok küçük rakamlar çıkıyor.Bölgede Sivas 5. SıradaSivas yüz ölçümünün genişliği açısından tam 8 ile komşu bir konumda. Bu iller; Kayseri, Yozgat, Tokat, Ordu, Giresun, Erzincan, Malatya, Kahraman Maraş. Sivas dahil bölgedeki 9 ili karşılaştırdığımızda sanayi ve tarım kenti olarak geçen Sivas’ın oldukça geri de olduğunu görüyoruz.75 milyon dolar ihracat rakamını yakalayan Sivas, katma değerli üretim ve patentleşme konusunda komşusu olan illerle değerlendirildiğinde 5. sırada yer alıyor. Sivas dahil 9 il değerlendirildiğinde 275 patent sayısına ulaşan Kayseri 1., 67 patentle Kahraman Maraş 2., Malatya 55 patentle 3. sırada yer alıyor.Markalaşma faaliyetlerinde de Türkiye’de ilk ona giren Kayseri 8154 markayla 1., Kahraman Maraş 2326 başvuruyla 2., 2181 markayla Malatya 3. sırada yer alırken, Sivas 1128 marka başvurusuyla 5. Sıraya yerleşebildi.Sivas’ın Gerçek Sorunlarına Somut ÇözümlerSivas’ın tarihi verilerine bakıldığında Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’nde zirve yıllarını yaşadığı görülmektedir. Tarihi eserlerin neredeyse hepsinin o döneme aittir. Elde edilen bulgularda medreseler tıp anlamında birçok yeniliğin gerçekleştirildiği o yıllardan sonra bazı nedenlerden ötürü Sivas’ın ciddi bir gerileme dönemine girdiğine dikkat çekmek gerekir. Büyük Selçuklu Devleti yıllarında parlak bir Anadolu kenti olan Sivas, birçok tarihi nedenden dolayı gerileme yaşamasına rağmen Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında da ciddi atılımlar yapmış ve öne çıkmıştır. Örneğin Sivas, liseli olan nadir illerden biri olmuştur. Komşu illerden birçok öğrenciye ev sahipliği etmiştir. O dönemlerde eğitime önem vermesinden ötürü birçok iş adamı bu ilde kalmış ve Sivas’ın ekonomisi yüksek seviyelere çıkmıştır.Köylüler Merkeze Değil Metropollere Göç EttiTarihi sebeplerin en başında Sivas’ta bulunan azınlıkların 1923’te Lozan Barış Anlaşması ile mübadele kapsamına girmesi ve göç etmek zorunda kalmaları baş etkenler arasında gösterebiliriz. Türkiye’den giden azınlıklar zenginliğini ve kültürünü de beraberinde götürdü. Gelen kişilerde acemi, hasta ve fakir insanlardı. Sivas bu olaydan sonra fakirleşme sürecine girdi. Bu yıllardan sonra başlayan göçler Sivas’ı ekonomik olarak gerilemesini hızlandırmıştır. 1940’lardan itibaren Sivas diğer illere ve yurtdışına göç vermeye başladı. Şarkışla, Yıldızeli, İmralı gibi ilçeler Almanya ve İsveç gibi ülkelere, diğer ilçelerde İstanbul, Ankara gibi metropollere göç etmişlerdir. Bugün Kayseri’de yaşayan Sivaslı sayısına bakıldığında 150 bini aştığı araştırmalar arasında yer alıyor. Bu durumu bile göz önüne aldığımızda Sivas’ta ciddi bir göç olduğunu söyleyebiliriz. Hala daha süren göçler sonucunda köylerde nüfus oldukça azaldı. Köylerdeki göç özellikle diğer illere gerçekleştiği için Sivas’ta ekonomik düzeyin gerilemesini hızlandırdı.Futbol Maçı Tarihi Değiştirdi1967 yılında yaşanan 43 kişinin öldüğü, 600 kişinin yaralandığı Kayserispor – Sivasspor arasındaki futbol maçından sonra iki komşu il arasındaki ticaret kopma noktasına gelmiştir. Sivas’ın stadyumda yaşanan facia sonucu aşırı milliyetçilik gösterdi. 1967 yılında yaşanan facia Sivas’ın ticari hayatında kırılma noktalarından biri olmuştur. O olaydan sonra Sivas’taki halk kabaran milliyetçilik duygusuyla, diğer illerin tüccarlarına soğuk baktılar ve onların gitmesini sağladılar. Kayseri, Malatya ile Sivas arasındaki ticaret sıfırlara indi. Bu tatsız olay sonucu Sivas ciddi bir düşüş yaşadı.Tarihi sebeplerin yanında siyasi sebeplerinde Sivas’ı olumsuz etkilediğini düşünürsek, genelde sol görüşlü partileri destekleyen Sivas Halkı’nın, 1950’den bu yana Türkiye’de süren merkez sağ yönetimleriyle de iyi anlaşamadığına dikkat çekerek, ekonomik olarak gelişememesinin nedenleri arasında bu durumun da yok sayılamayacağını söyleyebiliriz.Yatırımın Ekonomik Kuralları var1970 – 1980 arasında göç oranının tavan yaptığı Sivas, İstanbul’un şu anki nüfusunun yaklaşık olarak 12’sini oluşturmaktadır. İstanbul’da yaşayan Sivaslılar ildeki ekonomik kalkınmaya ciddi katkıları olmuştur. Sivaslılar sanayi, ticaret ve hizmet sektöründe önemli rol oynamışlardır. Sivas’tan göçüp gelenler zamanla burada değişik imkanlara ulaşmışlardır. Gayri meşru iş yapmadıkları için piyasada çalışkanlıklarıyla sağlam yer edindiklerini ve kısa sürede önde gelen sanayiciler arasında girdiklerini görebiliriz. Bu kişilerin Sivas’a olan katkısı büyük ancak ekonomik kalkınma anlamında zayıf. Bir örnekle dediğimi destekleyecek olursak, Türkiye’nin önde gelen markalarından bir tanesi olan Kale Grup, Divri’ğe büyük bir hastane yaptırdı ama yatırım olarak başarılı olmadı. Çünkü Divri’ğe, hastanenin fazla büyük geldiği ortada. Bu hastane biraz daha küçük olsa, aynı maliyetle bir tane de Sivas’a yapılabilirdi.Demek istediğim yatırımların ekonomik kurallarını değerlendirmek çok önemli. Bu konuda kalıcı ve ileriye dönük çözümler bulmalıyız. Marka ve patent konularında Türkiye ortalamasının altında kalan Sivas için sunacağımız çözümler hem istihdam yaratmalı hem kalıcı ve kalkınmayı hızlandıracak çözümler bulunmalı. Dünyaya bakıldığında şu an süper güç olarak değerlendirilen ülkelerin patent ve marka başvurularına bakıldığında dünya sıralamasının ilk sıralarına oturduğu istatistiklerle ortaya konuş durumda. Marka ve patent kalkınma ve zenginleşme de bir kriter midir? Evet bir kriterdir. Hiçbir fakir ülke katma değerli ürünleriyle varlığından söz ettirmemiştir. Marka ve Patent olduğu zaman ülkelerde kalıcı zenginlik olur. Bir ülkenin zenginleşmesi, saygı kazanması sadece tarihi ve ya doğal güzelliğiyle olmuyor. Teknolojide, sanayide, telif hakkıyla, üretmesiyle oluyor. Demek ki Sivas’ın gerçek anlamda bir çalışma yapması gerekiyor. Sivaslıların artık tarihi geçmişleriyle övünmeleri yerine, mevcut kültürlerini birikimlerini görgülerini İstanbul’da öğrendiklerini Sivas için uygulamaları gerekiyor.Sivas’ın Ekonomik Ağırlığı HissedilecekSivaslı İş Adamları Derneği’nin, İstanbul’da gereken etkinliği son dönemlerde gösterdiğine dikkat çekmek gerekir. Daha öncede belirttiğimiz gibi İstanbul’un 12’si nüfusuna sahip Sivas’ın göç ederken sermaye yoğunluğu olmadığı için gereken ağırlığı son dönemlerde hissettirdiğini düşünüyoruz. Sivaslı İş Adamları Derneği çok eskilere dayanan bir topluluk olmasına rağmen şu anda yakaladığı heyecanla, yaptığı değişik çalışmalarla ve Sivaslıların yaptığı başarılı girişimler sayesinde ekonomik olarak piyasada ağırlığı olan diğer illeri kısa sürede yakalayıp geçeceğini düşünüyorum.Ali Yüksel Kimdir?1967 Suşehri doğumluLisans: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yüksek Lisans: Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Ali Yüksel -Hilmi Özalp Hukuk Bürosu SahibiAdres Patent Yönetim Kurulu BaşkanıÖRSİAD Eski BaşkanıGayrimenkul Hukuku Enstitüsü BaşkanıSivas Vadi Federasyonu Kurucu Başkanı Sivas Platformu Kurucu Genel SekreteriSivas İşadamları Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Bu içerik 5426 defa okundu. YAZARA AİT DİĞER YAZILAR SİVAS’IN PATENT VE İNOVASYON KARNESİ