Yılda ortalama bir milyon insan Tonton Baba’nın lezzetlerini tadıyor 06 Aralık 2018 Perşembe 11:13 “Müşterilerimizin kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlıyoruz” Sorularımıza geçmeden önce sizi ve Tonton Baba’yı kısaca tanıyabilir miyiz? Öncelikle sucuk ekmeği çok seven biriyim. Ekmek arası Türk lezzetlerinin; sucuk, köfte, kokoreç vs. ürünlerin seyyar satıcılar tarafından satıldığını ve profesyonel kişilerce satılmadığını fark ederek Türkiye’de yer alan Amerikan markalarının karşısında bir Türk markasının olması gerektiğini düşünüyorum. Bu sebeple de 2008 yılında Tonton Baba’yı kurma kararı aldık. İlk önce İncirli’deki ilk şubemizi kurduk, şu an ise 8 şubemizle birlikte toplamda 90 kişilik bir ekiple faaliyet gösteriyoruz. Yılda ortalama bir milyon insan Tonton Baba’nın lezzetlerini tadıyor. Gıda sektöründe yer alma fikri nereden geliyor? Çocukluğumdan beri hep bir marka sahibi olmak istemişimdir. Aslında insanların yapacağı işi tercih ederken; onların yanına gitmekten ziyade hep insanların bana gelmelerini istedim. Gıda sektörü de faaliyet gösterebileceğim sektörler arasında geliyordu. Bu sektöre yönelmem benim için tamamen bir tesadüftü. Gıda alanında sektörde bir boşluk olduğunu fark edince artık “ekmek arası Türk lezzetleri”nin de sektörde yer alması gerektiğini düşündüm ve ardından Tonton Baba’yı kurarak gıda sektörüne girmiş oldum. Türkiye’de profesyonel anlamda sucuk ekmek ve köfte ekmek satan bir marka mevcut değil. Türk insanı gece veya gündüz işlerinden çıktıkları zaman ya da evlerine dönerken uğrayabilecekleri bir mekan olmak istedik. İnsanlar tiyatro ve sinemalardan çıktıktan sonra bizleri ziyaret etsinler istedik, bunun sonucunda da markamızı oluşturduk. Bir girişimci olarak kurduğunuz işi nasıl seçtiniz? Bu süreçte karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Destek gördünüz mü, kimlerden destek aldınız? Herkesin kendine göre bir iz düşümü ve önsezileri vardır. Ben yapacağım işte hiçbir şeyi imkânsız olarak görmedim. Sadece biraz zaman alacağını düşündüm. Şimdiye kadar hangi işi yaparsam yapayım bir fizibilite çalışması yapmadan işe başlamadım. Markamızın kuruluş aşamasında kişisel olarak tanıdığımız kimselerden yardım almadık ama çalıştığımız sektörde işi en iyi yapan kişilere ulaştık. En iyi çorbayı, sucuğu ve köfteyi yapan kişilerle çalıştık. Şu an 45 yaşında olmama rağmen hala başka sektörlerde yeni işler kurma şansımın olacağını ve başarabileceğimi düşünüyorum. Bir işi yaparken önemli olan şey doğru bir fizibilite çalışması yapabilmektir. Bunun sonuçları da sizi mutlu ediyorsa doğru işi yapıyorsunuz demektir. Rakiplerinizden nasıl farklılaştığınızı düşünüyorsunuz? Sonuçta çok büyük bir camia gıda sektörü… Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz neler? Çok samimi bir firmayız. Kendimizin yemeyeceği bir şeyi asla başkalarına sunmuyoruz. Hayatımızın her alanında “kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma” düşüncesiyle ilerliyoruz. Müşterilerimizin kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmelerini sağlıyoruz. Ürünlerimizi hijyenik bir ortamda pişirip güzel bir ortamda servis ettikten sonra müşterilerimizin memnuniyetini ve mutluluğunu gördüğümüzde bizlere ne kadar doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz. Çünkü Tonton Baba olarak biz sabit bir kesime değil, sürekli artan bir müşteri portföyüne hizmet veriyoruz. İşimizi seviyor ve ona ruhumuzu katıyoruz. Konuyla ilgili kendi mutfaklarımızda da yazan babaannemin güzel bir sözü var. Kendisi anneme ve yengeme yemek yapmayı öğretirken söylermiş; “Yemekte pişmedikten sonra yemek, yemek olmaz” diye. Bu sözü benimseyerek şimdi ben de ustalarıma aynı şeyi söylüyorum. Peki, Tonton Baba’nın kaç şubesi var? Bu şubeler nerelerde bulunuyor? Daha farklı kaç bölgede şube açmayı planlıyorsunuz? Tonton Baba’nın şimdilik 8 şubesi mevcut. Merkezimiz Florya’da olmak üzere şubelerimiz sırasıyla; Cennet, İncirli, Cevizlibağ, Bakırköy, Yeşilköy, Etiler ve Çapa’da bulunuyor. İstanbul’un hareketli olan birkaç noktasında yeni şubeler açmak ise şimdilik planlarımız arasında. Her yıl bir ya da iki şube açarak yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz. Ekibiniz kaç kişiden oluşuyor? Toplamda 90 kişiden oluşan ekibimizde; 8 kişi yönetim kadrosunda bulunuyor. Geri kalan 80 kadar personelimiz ise 8 şubemizde görev alıyorlar. Bu da şube başına ortalama 10 adet personele denk geliyor. Tonton Baba’nın sadece bir İstanbul markası olarak kalmasını istemiyoruz, Türkiye markası olmasını istiyoruz. Tabii bu kolay bir süreç değil. Kendimize inanarak, işimizi doğru bir şekilde yaparak hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeyi planlıyoruz. Sivaslı bir girişimci olarak Sivas’ın gelişmişliğiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Sivas, Büyük Selçuklu ve Osmanlı Devleti zamanlarında eğitimin merkezi olan, başkentlik görevi yapmış bir şehirdir. Sivas’ın geçmişine baktığınız zaman geçmişteki insanların çok farklı ve ülkeye yön veren insanlar olduğunu görüyoruz. Eğitime ne kadar önem verilirse Sivas’ın geleceğine o kadar faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra hızlı trenin açılışının da Sivas’a olumlu anlamda bir etki yaratacağına inanıyorum. Sivasspor’un Sivas’a çok şey kazandırdığını düşünüyorum. Hatta Sivasspor’la birlikte Sivas’ın, düzenli uçak seferleri olan bir şehir haline geldiğini söyleyebilirim. Sivas dernekleriyle bir ilişkiniz var mı? Bu konuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Sivas’ımıza derneklere destek vermeye çalışıyoruz. Ben Zara Vakfı’nın üç dönem Yönetim Kurulu Üyeliğini ve Asbaşkanlığını yaptım. ZASİAD - Zara Sanayici ve İşadamları Derneği’nin hem Kurucu Üyesiyim hem de iki dönem Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Ayrıca Sivaslı Girişimci ve İşadamları Derneği üyesiyim. Sivas ile ilgili bir sorun, etkinlik ya da bir faaliyet olduğu zaman elimizden geldiği kadarıyla içerisinde bulunmaya çalışıyoruz. Kısa veya uzun dönemde uygulamaya geçirmeyi düşündüğünüz plan ve projeler hakkında bilgi verir misiniz? Tonton Baba olarak önce İstanbul markası daha sonra ise bir Türkiye markası olmayı hedefliyoruz. Kısa vadede Tonton Baba’nın şubelerini arttırarak daha fazla müşteri kitlesine ulaşmayı hedefliyoruz. Amerikan markalarının yanında Türk ürünlerimizi satan bir Türkiye markası olmak istiyoruz. Son olarak dergimiz aracılığıyla sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mıdır? Ülkemiz çok değerli ve kıymetli… İnsanların öncelikle her şeyin para olmadığını bilmeleri gerekiyor. Allah bizi bu dünyaya sadece para kazanmamız için göndermedi. Bizleri bu dünyada iyi şeyler yaparak iyi izler bırakıp; komşularımıza, akrabalarımıza destek olmamız için gönderdi. Ticaretle uğraşan ya da uğraşmayan tüm insanların bunu akıllarından çıkarmamaları gerekiyor. Bunu keşfettiğimiz takdirde para kazanmanın mutluluk verdiğini göreceğiz. Ülkemizin değerlerini; bayrak sevgisini, toprak sevgisini aklımızdan çıkarmamalıyız. Birlik ve beraberliğimizin her daim devam etmesini diliyorum. Bu içerik 2627 defa okundu. DİĞER HABERLER Sivkon Sivas Konfederasyonu 3. Olağan genel kurulunda Metin Yarım Başkanlığında liste seçimi ile devam. Şenel ÇOBANOĞLU, ZASİAD’ın 6. Dönem Başkanı olarak seçildi.DİVSİAD GENEL KURUL“50’den fazla ülkeye Paslanmaz çelik ihraç ediyoruz”Demir Çelik Ürünlerinde Güvenilir Çözümler“Yeni fabrika yatırımlarımızla pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz”DİVRİĞİ’Lİ ÖĞRENCİLERE TABLETLER TESLİM EDİLDİAnkara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi’nde performans testleri başladıSivas'ın Pamukkale'si Altınkale hizmete açıldıSivas Ticaret ve Sanayi Odamız (STSO) Şubat ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Çetin Yıldırım başkanlığında gerçekleştirildi.