SES, IŞIK VE GÖRÜNTÜ SİSTEMLERİ: KALEPRO 28 Kasım 2018 Çarşamba 14:08 Kalepro Grup CEO’su Savaş Kale ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz. Savaş Bey, öncelikle sizi ve Kalepro’yu kısaca tanıyabilir miyiz? İstanbul’da doğdum. Aslen Sivas Kangallıyım. Kökleri aileden gelen yaklaşık 30 yıllık bir firmayız. 11 markanın Türkiye distribütörüyüz, 6 markanın ise Ortadoğu distribütörüyüz, Türkiye’de bayiliklerimiz bulunuyor. Avrupa ve Amerika menşeili distribütörlüklerimiz var. Biz bir proje firmasıyız ve ana mesleğimiz aslında ışık, ses ve görüntü sistemleri. Bunun yanında komple çözüm sunduğumuz projelerde diğer zayıf akım sistemlerinin de entegratörlüğünü yapıyoruz. Kalepro olarak birçok projeye imza attık. Örneğin, bu sene Türkiye’nin en büyük projesi ve ilk EXPO’su olan EXPO 2016 ANTALYA’daki amfi tiyatroları, pleteneriumu ve birçok alanın ses, ışık ve görüntü sistemlerini biz yaptık. Bunun dışında yurtiçinde ve yurtdışında birçok proje yapıyoruz. Ortadoğu’da özellikle İran, Irak vb. yerlerde birçok projede varız. Ayrıca her yıl düzenlenen ve 3 yıldır katılmakta olduğumuz ve aynı zamanda firma olarak aralarında bulunduğumuz “İlk 500 Bilişim Şirketi” araştırma sonuçlarına göre “Son yılda en fazla büyüyen bilişim şirketi” olduk ve ödülümüzü aldık. Bu bizim için çok büyük bir başarı. Ağırlıklı olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Temsilcilikleriniz ve distribütörlükleriniz hakkında bizlere bilgi verir misiniz? Türkiye’nin birçok yerinde bayilikleri olan bir firma olarak ses, ışık, görüntü sistemleri, uydu yayın ve interactive pay TV sistemleri, LED ekranlar, yangın algılama ve kamera sistemleri ve network sistemleri yapıyoruz. Oteller, kültür merkezleri, inşaat firmaları, iş merkezleri, kongre salonları, camiler, kafe - restoranlar vb. yerler ve bunların haricinde ses, ışık ve görüntü sistemlerinin olduğu her yerde varız. Ürünlerimizin yüzde 90’ı yurtdışından geliyor. Avrupa ile zaten sürekli irtibat halindeyiz. Projelerimizde o firmalar ile birlikte çalışıyoruz. Yatırım ve Ar – Ge çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Her sene yurtdışına giderek distribütörü olduğumuz firmaları ziyaret ediyoruz ve oradaki yeni ürünlerle ilgili bilgiler alıyoruz. Bayilerimizle toplantılarımız oluyor ve durum değerlendirmeleri yapıyoruz. Sivaslıların yoğun olarak yaşadığı İstanbul’da Sivaslı bir iş adamı olarak kurulan derneklerle ilgili düşünceleriniz nelerdir? Derneklerle çok fazla ilgilenemiyorum ama bazı etkinliklere katılıyorum, Dernekler mutlaka çok iyi işler yapıyorlar ama ben derneklerden daha ziyade insanların bir arada olmalarından yanayım. Sivaslıların bir araya gelmeleri lazım. Çünkü biz Sivaslılar olarak bir araya gelirsek çok büyük bir güç oluştururuz. Bu güçle de hem Sivas’a hem de Sivaslı iş adamlarına ve İstanbul’daki iş adamlarına çok büyük fayda sağlayacak işler yapabiliriz. Peki, siz Sivaslı bir iş adamı olarak Sivas’a yatırım yaptınız mı ya da yatırım yapmayı düşünüyor musunuz? Biz her zaman her yere yatırım yapmayı düşünüyoruz. Bu sene Sivas’a gittim. Sayın rektörümüz de sağ olsun bize neler yapabileceğimiz konusunda çok yardımcı oldu. Yatırım yapmayla ilgili bir sıkıntımız yok. Mutlaka bir gün Sivas’ta bir iş yapmayı düşünüyorum ama mevcut durumda neler yapabiliriz henüz belli değil. Sivas’ın gelişmesi için sizce neler yapılmalı? Sivas’ın gelişmesinin yolu İstanbul’dan geçiyor. Sivas, Sivas’ta gelişmez. Sivas, İstanbul’da gelişir. İstanbul, Ankara gibi bölgelerde iş adamları gelişirse, ortak paydada buluşarak, hepimiz Sivaslıyız diyerek, ayrım gözetmeksizin birbirine yaklaşırsak, ortak müşterekte buluşulursa Sivas gelişir. Çünkü Sivas’ın gelişmemesi için hiçbir neden yok. İnsan kaynağı ve para kaynağı da var. Oradaki halka da yardım edecek kişiler yine buradaki Sivaslı iş adamlarıdır. Birbirimize destek olup Sivas’ı nasıl daha güzel bir şehir haline getirebiliriz bunu düşünmemiz lazım. Sivas’ın artık göç vermeyip göç alması lazım. Sivas, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi bir şehir. Sivas gelişmesi gereken bir yerken geriye doğru gidiyor. Sivas’a bir ağaç bile dikmiyorlar. Biz Anadolu’nun göbeğinde bir yerdeyiz ama hiçbir şekilde kendimizi geliştirmiyoruz. Yakında şehrimize yeni bir üniversite kurulacak. Her şey inşallah iyi olacak. Yurtiçi ve yurtdışındaki çalışmalarınızdan bahsetmiştiniz… Pazar payınızı arttırmak adına yürüttüğünüz çalışmalardan bizlere kısaca bahseder misiniz? Genel olarak yurtiçi ve yurtdışındaki fuarlara katılıyoruz. Bunun haricinde yurtdışında bayiliklerimiz var. Bayiliklerimizin üzerinden projelere hâkim olmaya çalışıyoruz. Uzakdoğu menşeili ürünlerin bugün hemen hemen her sektöre girdiğini biliyoruz. Bu ürünler sizi ve sektörünüzü de etkiliyorlar mı? Tabii ki… Ses sistemlerimizle ilgili bu konuda bir problemimiz olmuştu. 10 yıl öncesinde Uzak Doğu menşeili ürünler trenddi fakat son birkaç yıldır Türkiye’deki insanlar artık nasıl bir hata yaptıklarını anladılar. Maalesef biz Çin’in en kötü ve kalitesiz malını ülkemize getiriyoruz. Böyle olunca da Çin’de çok iyi ürünler var ama Türkiye’ye gelmiyor. Çünkü o zaman Avrupa’yla aynı fiyata denk geliyor. O yüzden biz bütün distribütörlüklerimizi özellikle Avrupa’dan seçtik. Proje yaptığımız firmalara ürünlerimizi gönül rahatlığıyla verebiliyoruz. Çin malından herkesin ağzı yandı. Türk insanın en büyük sorunu bir ürünün kalitesine önem vermeden ilk önce fiyatını sorması… Sadece fiyata bakan insanlar her zaman zarar görmeye mahkûmdur. Benim hayat görüşüm kalite ve sadelik üzerine kurulu. Kaliteli olmayan her şey kısa vadede kar gibi görünse dahi uzun vadede zarar veriyor. Kısa ya da uzun vadede uygulamaya geçirmeyi düşündüğünüz plan veya projelerinizden bahseder misiniz? Yaklaşık bir yıldır yeni bir oluşum içerisindeyiz. SENZONİ adında bir marka ile ev tipi kuzine ve ocak imalatına başladık. Bu ürünün üretimi dünyada sadece İtalyanlarda ve bizde var. Ürünümüz ankastre fakat diğerlerinden şöyle bir farklılığı var; Bu ürünler farklı birçok renkte ve özel tasarımlar ile yapıldı. Birçok ölçüsü olan bu ürünümüzü Türkiye’de üretiyoruz. Yüzde yüz yerli sermaye ile oluşturduğumuz çok kaliteli bir ürün. Fabrikamız Ankara’da bulunuyor. Bu ürünümüzü yavaş yavaş Türkiye ve Orta Doğu’ya satmaya başladık. Katıldığımız fuarlarda da bu ürünümüzle ilgili çok güzel geri dönüşler aldık ve bayilik vermeye başladık. Fiyat olarak da çok iyiyiz. Örneğin, İtalya’dan 1000 Euro’ya aldığınız bir şey bizden 550 Euro’ya alabilirsiniz. Arada neredeyse yarı yarıya fiyat farkı var. Pazara iyi bir şekilde girdiğimizi düşünüyorum. Ürünlerimizin çok ses getireceğini söyleyebilirim. Ürünümüz tasarım olarak da çok üst segment. Ürünlere çok emek harcandı ve bayağı araştırması yapıldı. Benim Ankara’daki ortaklarım 42 yıldır bu işin içindeler. Ürünlerimizin kalite seviyesi A Plus. Diğer markaların kullandıkları malzemelerle birebir aynı malzemeleri kullanıyoruz. Sivas iş Dünyası dergisi aracılığıyla Sivaslılara vermek istediğiniz bir mesaj var mıdır? Şu yaşadığımız olaylar bizim için bir milat olsun ve bundan sonra herkes birbirine gerçekten değer versin. Bizim kendimizden başka dostumuzun olmadığını bir kez daha anladık. Ülkemiz bir şekilde düzelmeye ve iyi şeyler yapmaya çalışıyor ama ilk önce insanlarımızın düzelmesi lazım. Güzel bir şekilde yaşayalım. Çocuklarımıza dürüstlüğü, iyiliği, edebi miras bırakalım. Çünkü bu değerler bizim özümüzde var. Ayrılmayalım ve bir olalım. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Bu içerik 1932 defa okundu. DİĞER HABERLER Sivkon Sivas Konfederasyonu 3. Olağan genel kurulunda Metin Yarım Başkanlığında liste seçimi ile devam. Şenel ÇOBANOĞLU, ZASİAD’ın 6. Dönem Başkanı olarak seçildi.DİVSİAD GENEL KURUL“50’den fazla ülkeye Paslanmaz çelik ihraç ediyoruz”Demir Çelik Ürünlerinde Güvenilir Çözümler“Yeni fabrika yatırımlarımızla pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz”DİVRİĞİ’Lİ ÖĞRENCİLERE TABLETLER TESLİM EDİLDİAnkara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı Projesi’nde performans testleri başladıSivas'ın Pamukkale'si Altınkale hizmete açıldıSivas Ticaret ve Sanayi Odamız (STSO) Şubat ayı Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Çetin Yıldırım başkanlığında gerçekleştirildi.