AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş toplantıda yaptığı konuşmasında Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini belirterek 12. Gününe giren gezi parkı eylemlerini değerlendirdi. Meydanlara çıkan insanların sesine kulak verdiklerini belirten Kurtulmuş, “Biz burada samimi olarak çevre duyarlılığı ile hatta samimi olarak hükümeti eleştirmek için meydanlara çıkanlarla, bulanık suda balık avlamak isteyenleri ayırt ediyoruz. Samimi olarak söz söylemek isteyenlerin ne söylemek istediğini anlıyoruz" dedi.

Yaşanan bu durumun Türkiye’nin önünü açacağını belirten Kurtulmuş, “Sonuçta bu tartışma bitecek. Bu tartışma siyasette yeni bir yönelişin, yeni bir adımın atılmasının vesilesi olacaktır diye düşünüyorum. Bu çerçevede baktığımız zaman Türkiye’nin bu süreçlerden hasarsız ve hatta daha ileriye adım atabilmesinin yolu bu tartışmalarda kitlenip durmak değildir. Bu tartışmalarda kitlenecek değiliz. Bizim işimiz, yürüyüşümüz var. Bu işimizi, yürüyüşümüzü sürdürmenin yolu ise bu tartışmalardan daha yukarıda bir demokratikleşme paketiyle, ileriye geçmek ve üste sıçramaktır" diye konuştu.



Eski Türkiye ve Yeni Türkiye

Eski Türkiye ve Yeni Türkiye’nin inşası üzerine bir sunum gerçekleştiren Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin ve Dünya’nın değişim süreçlerinin nasıl olduğunu anlamak ve ne yöne gidileceğinin tespiti bakımından aradaki farkları görmenin önemli olduğunu ifade etti.



Türkiye’nin bugün geldiği noktayı anlamak bakımından Eski Türkiye’ye yönelik tespitlerini dile getiren Kurtulmuş, nereye gidileceğini bilmek için hangi süreçlerden geçildiğinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de 150 yıldır içine kapan, sorunları anlamadan çözmeye çalışan iktisadi ve idari bir sistemin olduğunu söyledi. Bu sistemin birkaç temel özelliği olduğuna dikkat çeken Kurtuluş şöyle devam etti: “Bu sistemin özelliklerinden bir tanesi tepeden inme modernleşme. Türkiye’de modernleşme, Japon modernleşmesini aksine bilimi, sanatı, gelişmeyi ekonomik kalkınmayı almak şeklinde değil. Türkiye’de modernleşme toplumu dizayn etme… Halkın kıyafetlerini, inançlarını yaşam tarzlarını değiştirerek toplumu adam etme şeklinde anlaşılmıştır. Türkiye uzun yıllar baskıcı ve totaliter yöntemlerle yönetildi” dedi. Kurtulmuş, Eski Türkiye’yi ele almasındaki amacının eski defterleri karıştırmak değil geldikleri noktayı göstermek olduğunu söyledi.



“Türkiye’nin hedefinin güçlü ve büyük olmaktır”

Kurtulmuş, Türkiye tarihini bilmeyen bir iktisatçıya geçmiş ekonomik rakamlar sunulduğunda, Türkiye tarihinde yaşanan darbeleri ve müdahaleleri net bir şekilde anlayabileceğini söyledi.

Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alan Yeni Türkiye’nin anayasasıyla, siyasi parti yasasıyla, demokratik standartlıyla, geldiği ekonomik düzeyi ve özgürlükleriyle Eski Türkiye ile farklı olduğuna değinen Kurtulmuş, Türkiye’nin hedefinin güçlü ve büyük olmaktır dedi.



Kurtulmuş, terör olayını çözmüş, malini kaynaklarını teröre heba etmeyen Yeni Türkiye’nin, önceki dönmelerde mali kaynaklarını teröre ayırmamış olması durumunda, bugün uzay istasyonlarının yanı sıra, günümüzde sanayicilerin “Araba yapar mıyız, yapamayız?” tartışmalarından öte dünya çapında araba markaları yaratabilirlerdi dedi. Kurtulmuş, bu sebeplerden dolayı Türkiye’nin terör dahil olmak üzere bütün iç ihtilaflarını ortandan kaldırması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, “Bundan dolayı aramızdaki farklılıkları iyi görmeliyiz; fakat bu farklılıkları bir ihtilaf bir çatışma meselesi yapmadan Türkiye’nin zenginliği olarak çıkabilmeyi başmalıyız” dedi.

Türkiye’nin içinde bulunduğu değişim sürecinin tüm dünya tarafından ilgi ve taktir ile izlendiğini, son zamanlardaki tablonun ortaya koyduğu gölgenin de ortadan kalkacağını umduklarını söyleyen Kurtulmuş, Türkiye ekonomisinin ilham kaynağı olan bir ekonomi olarak gelişmekte olan ülkeler tarafından takip edilmeye devam edecektir dedi.



Kurtulmuş, faiz oranlarının nerdeyse reel olarak sıfıra düşmesi, devlet borçlanma gerekçelerinin azaltılmasının, 10 yıl içindeki makro denge ile sağlandığını, geçen 10 yılın özetinin de bu olduğunu söyledi. Önümüzdeki dönmelerde bu makro dengelerden mikro başarılara döneceklerini söyleyen Kurtulmuş, makro dengelerin sadece tek başına yeterli olmadığını, Türkiye’nin istikrarlı bir ekonomiye sahip olması için bu dengelere sahip olması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, “Üretmeyen, ihracat yapmayan istihdam geliştirmeyen hiçbir ekonomi dünyada kalıcı bir istikrar sağlayamaz. Teknoloji üretmek zorundayız, artık sadece kot pantolon, gömlek satarak dünya piyasalarıyla rekabet edemeyiz” diyerek bunun içinde şirketlerin Ar-Ge çalışmalarına önem vermesi gerektiğine dikkat çekti.

“Sivaslıların siyasette daha yoğun var olma mesajını aldım”

Kurtulmuş, “Geçtiğimiz 10 yılda Türkiye, ekonomik ve siyasi reformları nasıl birlikte, eş zamanlı olarak yapmayı başarmışsa, önümüzdeki 10 yılda da hem siyasi istikrarlılığı hem de ekonomik istikrarlılığı birlikte artırarak güçlendirerek yolumuzda devam etmek durumundayız” dedi. Kurtulmuş, son olarak Sivaslıların yoğun olarak siyasete katılmaları gerektiğine dair verilen mesajları aldığını ifade ederek davetlerinden dolayı dernek başkanlarına teşekkür etti.